Eskicami (Gazi Süleyman Paşa Camisi) Safranbolu

İbrahim Canbulat, Y. Mimar

eskicami1

Safranbolu Kalesi’nin güneyinde bulunan Eskicami’nin şehrin en eski camisi olduğu konusunda kesin fikir birliği bulunmaktadır. Çeşitli kaynaklardan hareketle geçmişte bir kilise olan Eskicami’nin Dadibra’nın alınmasından sonra Selçuklular tarafından camiye çevrildiği yönünde genel bir kanı oluşmaktadır. 1925 yılında ilk basımı yapılan eserinde, Mehmet Behçet, (Behçet 1998, 64) halkın çoğunluğu tarafından caminin kiliseden çevrildiğinin söylenmesiyle birlikte camide herhangi bir kitabe bulunmadığını yazmaktadır. Prof. Dr. Metin Sözen, (Sözen 1976, 9) ise “Yazıtı bulunmadığından kesin yapım tarihini saptayamadığımız, Gazi Süleyman Paşa tarafından kiliseden camiye çevrildiğini belirleyecek bir iz taşımamaktadır” diyerek şüphelerini belirtmektedir. Hulusi Yazıcıoğlu, (Yazıcı 2001, 213) ise Safranbolu’daki söylentiye dayanarak “ Gazi Süleyman Paşa camiinin putperest tapınağı iken, Hıristiyanlıktan sonra kiliseye çevrildiği, Türklerce de camiye dönüştürüldüğü biçimindedir” demektedir.

Camiye adını veren Gazi Süleyman Paşa’nın kim olduğu konusu ise ayrı bir tartışma konusudur. Behçet, (Behçet 1998, 64) “Osmanlılardan Şehzade Süleyman Paşa’nın Safranbolu’ya gelmiş olması ihtimal dâhilinde olmadığı gibi tarihi herhangi bir belgeye de dayanmamaktadır.” demekte buna karşın Yazıcıoğlu, (Yazıcıoğlu 2001, 175–198) kitabında önemli bir yer ayırarak Gazi Süleyman Paşa’nın Osmanlı olduğunu ileri sürmektedir.

Sözen yapıyı ”Bugün oldukça bakımsız durumda olan cami, kare planlı, moloz taştan yapılmış beden duvarları bulunan, ahşap örtülü yalın bir yapıdır. Mihrabı, ahşap minberi, ahşap minaresi dışında yapının içinde gene ahşap direkler üzerine oturan bir de kadınlar mahfili bulunmaktadır. Caminin içinde özellikle belirtilebilecek bezeme örneğine rastlanmamaktadır” sözleriyle betimlemektedir (ibid).

Cami bir süredir Yüksek Mimar Şakir Meraki’nin projesi uyarınca restore edilmektedir. Proje kapsamında caminin dış sıvaları raspa edilmiş bulunmaktadır. Raspa işlemi sonrasında beden duvarlarında, zaman içinde yapılmış bulunan müdahaleler tam olarak okunabilmektedir. Bu cümleden olarak asıl girişin doğuda olduğu, kuzeydeki kapının sonradan açıldığı görülmektedir. Yine aynı bağlamda zaman içinde yeni pencereler açılırken, bazı pencerelerin ise kapatıldığı anlaşılmaktadır. Şu anda derzlenmiş bulunması nedeniyle asıl harcın nasıl olduğunu bilemiyorum. Duvarlarda balıksırtı (opus spicatum) örgü belirgin bir şekilde kullanılmıştır. Beden duvarlarındaki taş sıralanmalarından yapıda ahşap hatıl kullanıldığı sonucuna varıyorum. Bazı pencere kemerlerinin taş değil de tuğla ve kireç harcıyla örülmüş olması dışında yapı tarzı bugün Safranbolu’daki sivil ve kamusal yapılarda kullanılmakta olan yapı tekniğiyle tam olarak örtüşmektedir. [1].

eskicami

1 eski cami

2 eski cami

3 eski cami

Raspalama sonrası iki önemli konu ortaya çıkmıştır. Yapının özgün girişi olan doğu kapısının kemeri üzerinde Yunanca (Latin?) harfler görülmektedir[2]. Diğer önemli bir ayrıntı ise mihrabın bulunduğu güney duvarında geçmişte yapılan tadilatların açık bir şekilde görülmesidir.

eskicami2

Yapı üzerinde dönem belirleme amacıyla daha ayrıntılı analiz ve çalışma yapılmalıdır. Ancak, yukarıda aktardığım bulgulardan yapının Selçuklu öncesi dönemden kaldığı anlaşılmaktadır. Vryonis Jr., Dadybra’da bulunan kiliselerin şehrin düşmesinden sonra Müslümanların eline geçmiş olması gerektiğini yazmaktadır. Sözen’in yapıda belirgin bir (Bizans) üslup bulamamış olması belki de Yazıcıoğlu’nun belirttiği gibi gerçekte bir pagan tapınağından devşirilerek günümüze kadar gelmiş olmasından kaynaklanmaktadır.

Kaynakça:

BEHÇET, M. (1998) Kastamonu Asar-ı Kadimesi, Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi Yayınları, Kastamonu.

SÖZEN, M. (1976) Safranbolu Anıtları. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, cilt 554 sayı 333, Temmuz – Ağustos 1976.

TAŞ, K. Z. , 16. Yüzyılda Safranbolu İdari Yapısı ve Vakıfları. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Araştırmaları Dergisi, 18: 29, 1996, 199-206.

VRYONIS Jr., Speros, The Decline of Medieval Helenism in Asia Minor and Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century. UCLA, Berkeley ao, 1986, 198.

YAZICIOĞLU, H. (2001) Küçük Osmanlının Öyküsü: Safranbolu Tarihi, şa-to, İstanbul.


[1] Çizimleri sağlayan Şakir Meraki’ye teşekkür ederim.

[2] Kemerin özellikle kilit taşı bilinçsizce değiştirilmiş, değiştirilmeyen özgün taşlar ise -ne yazık ki- taraklanmış bulunmaktadır.

6 Comments

  1. Safranbolunun gerçek değerlerini araştırıp gün yüzüne çıkartarak bizleri aydınlattığı için ibrahim beye sonsuz teşekkürler av. Ufuk ural / safir konak safranbolu

    Reply

  2. Sayın hocam, Raspalama sonrası iki önemli konu ortaya çıkmıştır. Yapının özgün girişi olan doğu kapısının kemeri üzerinde Yunanca (Latin?) harfler görülmektedir[2].
    Bu harfler nedir acaba, merakımı mazur görün. Ben de sanat tarihi öğrencisiyim.

    Reply

Leave a comment